Tuncer Cücenoğlu ölümsüzlüğünün 6. yılında!
Türk tiyatrosunu dünyaya taşıyan Tuncer Cücenoğlu’nun yaşama vedasının üzerinden 6 yıl geçti.
Tiyatromuzun Dünya çapında en büyük yazarı olan Cücenoğlu’nun tiyatromuza katkıları kuşkusuz yadsınamaz! Tastamam 50 yıl boyunca bıkmadan, usanmadan, yılmadan yazmıştır usta yazar. 2025 yılında Türkiye dışında 35 oyunu sahnelenmektedir Tuncer Cücenoğlu’nun. Provaları devam eden oyunları ile birlikte bu sayı 2025 yılı sonunda 40’lara ulaşacaktır.
Kaleme aldığı 26 oyun ile, 4’ü yurt dışından olmak üzere 33 ödül kazanır. Tiyatro oyunlarının yanı sıra “Kaçış” adlı bir radyo tiyatrosu da kaleme alan Cücenoğlu, “Beyoğlu Beyoğlu” müzikalinin de yazarlarındandır. Ayrıca “Kızılırmak” adlı müzikalini de librettosunu yazarak baleye dönüştürmüştür. Azerbaycanlı besteci Cavanşir Guliyev besteler “Kızılırmak”ı. Bale, Devlet Opera ve Bale’nin repertuvarındadır lakin henüz sahnelenmemiştir. Ayrıca “Gece Kulübü”, “Che Guevara”, “Sabahattin Ali”, “Ah Bir Yoksul Olsam” ve “Brutus ya da Jul Sezar’ın Katli” oyunları da Cücenoğlu’nun Türkiye’de hiç sahnelenmemiş oyunlarıdır.
Öğretim görevlisi, köşe yazarı ve çevirmen de olan Cücenoğlu, Türkiye Yazarlar Sendikası, Uluslararası PEN Türkiye Merkezi ve Devlet Tiyatroları Edebi Kurul üyeliği yapmıştır.
YAŞAM ÖYKÜSÜ
18 Temmuz 2019’da hayata veda eden Tuncer Cücenoğlu 10 Nisan 1944’te Çorum’da dünyaya gelir. İlk, orta ve lise eğitimini Çorum’da tamamlayan usta yazar, üniversite eğitimi için ailesi ile birlikte Ankara’ya yerleşir. Okumaya ilkokul ikinci sınıfta Tom Miks, Pekos Bill, Teksas ve çizgi romanlar ile başlayan Cücenoğlu’nun ilk öğretmenleri Dostoyevski, Tolstoy, Gogol, Gonçarov, Çehov, Gorki, Puşkin ve Şolohof olur. Doğu-batı klasikleri ve Shakespeare ile okumalarına devam eden Cücenoğlu, öğrencilik yıllarında edebiyat öğretmeni Nurcan Tanrıverdi’nin isteği ile her gün yeni bir gülmece öyküsü yazarak yazın hayatına başlar. Ders girişlerini yazarın öyküleri ile başlatır öğretmeni Nurcan Hanım. Yazdığı öyküler İstanbul’da “Pardon” adlı mizah dergisinde de yayımlanmaya başlar. Öğretmeni Nurcan Hanım’ın verdiği destek öyle kıymetlidir ki Cücenoğlu için, bir vefa örneği göstererek her röportajında anar kendisini. Tiyatro ile tanışması ise Devlet Tiyatroları’nın Çorum’a turneye geldiği “Koçyiğit Köroğlu” oyunu ile olur. Büyülenir tiyatrodan ve o dakika tiyatro yazarı olmaya karar verir.
Usta yazar Tuncer Cücenoğlu’nu, yazarlığının 40. yılında kaleme aldığı şiirinden mısraları ile anıyoruz…
“Ben bir oyun yazarıyım.
Gördüğümü gösteririm” diye başlar şiirine Cücenoğlu.
Toplumcu gerçekçi bir yazardır ve ele aldığı her konuda bütün insanlığı ilgilendiren toplumsal bir yaraya değinir.
“Bilirim erkeklerin acılarını,
Tanırım onları, çünkü ben de bir erkeğim!
Nasıl yüklendiklerini namus sözcüğüyle.
Anne, baba ve kardeş acısının ne olduğunu da iyi bilirim!
Kadınların acılarını da,
Nasıl çok görüldüğünü kadınlıklarını yaşamalarının bile,
Doğurduğunu neden yok etmek zorunda kaldıklarını,
Evlat acısıyla nasıl kıvrandıklarını hapishane kapılarında,
Ya da nasıl ağladıklarını mezarlıklarda, iyi bilirim!” der aynı şiirinde.
Kadın, erkek, toplumsal cinsiyet şimdi çok konuşulmaya başlandı ama Cücenoğlu’nun oyunlarında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı bir duruşu hep hissederiz. Bunları yüreğinde harmanlayarak kaleme döker ve oyunlarına yansıtırdı. Oyunlarında kadın sorunlarına çok değinirdi lakin erkeklere yüklenenleri de asla göz ardı etmedi. Çünkü o, evrensel insandan yanaydı.
“Ben bir oyun yazarıyım.
Dünya halkları için yazmam gerektiğini de iyi bilirim.
Kocaman bir aile olduğumuzun bilinciyle” diye devam eder şiirine Cücenoğlu.
Bugüne değin 40’ın üzerinde ülkede yüzlerce tiyatro tarafından sahnelenmiştir oyunları. Fransa’da 20. Yüzyılın en önemli yazarlarından biri o…