MUHALEFETİ SİNDİRME POLİTİKASI
Sevgili okurlar,
Ülkemizde yapılan hukuksuzluklar mart ayından bu yana zirveye çıkmıştır. Muhalefet partilerine yapılan baskılar, halka yapılan zulümler basına yapılan sansürler, karartılan TV’ler, mahkemelerin
atamaları, CHP’nin kongrelerinin kararlar, belediyelere yapılan kayyumlar, il başkanlıklarına kayyum atamaları, CHP’nin kongrelerinin iptal edilmesi/yok sayılması iktidar tarafından planlı programlı yapılan işlemlerdir. Silivri zindanlarında tutuklu bulunan belediye başkanları ve yöneticilerin iddianameleri halen yazılmamış aylardır haksız yere tutukluları Devam ediyor.
Muhalefetin belediyelerini iş yapamaz hale getirmek için her türlü yola başvuruluyor belediye başkanlarını meclis üyelerini tehdit ederek kumpaslar kurarak AKP’ye geçmeye zorlanıyor. Daha önce Aydın belediye başkanı iktidar partisine geçti. Geçer gezmez belediyeye 860milyon ödeme yapıldı araçlar verildi her türlü destek sağlandı iki gün önce Beykoz belediye başkan vekili ve meclis üyeleri AKP’ye geçtiler ve iktidar bunları kabul ediyor bu yapılanlar etik midir sandıkta alamadıklarını çeşitli yöntemler kullanarak halkın hür iradesi ile seçmiş oldukları başkanları çeşitli suçlar yükleyerek görevden alınıyor ya teröre yardım etmekle ya da yolsuzluk yapmakla suçlayarak hapse atılıyorlar suçu ispat edilmeyene kadar kişiler/insanlar suçsuzdur tutuksuz yargılanmalılar .
İki yıl önce yapılan CHP İstanbul il başkanlığı seçiminin iptal edilmesi için vatandaşın birisi Asliye Hukuk mahkemelerine dava açıyor bunlarda dokuz tanesi görev alanına girmediği için reddediyor görev yetkisi olmadığı halde 45. Asliye hukuk mahkemesi seçimin iptalini ve kayyum atanmasına karar veriyor. CHP İstanbul İl binası bir gün önceden 5000 polis kuşatma altına alıyor. Binaya giriş çıkışlar yasaklanıyor parti üyeleri milletvekilleri meclis üyeleri içeriye alınmıyor tüm binaya giriş yolları kapatılıyor.
CHP’liler milletvekilleri ve halk atanan kayyumu binaya sokmamak için direniyor ama polisler biber gazı kullanarak kalkanlarla müdahale ederek içeri giriyorlar binayı işgal ediyorlar tüm bunlar muhalefeti yok etmek için yapılıyor. Bunları iktidarı kendisi söylüyor.
“Cumhurbaşkanı 20.02.2025’de AKP’nin 8. Olağan kongresinde yaptığı konuşmasında şunları söyledi Türkiye yüzyılını inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız bunu da hep olduğu gibi siyasetin er meydanında yapacağız” diyor demek ki muhalefeti etkisiz kılmak için çeşitli planlar yapıldığı anlaşılmaktadır. Geçmiş yıllarda Milli Eğitim Bakanlarından birisi şu öğrenciler olmasa eğitimi çok güzel yönetirdik demiş Cumhurbaşkanımız da demek istiyor ki muhalefet olmasa biz bu ülkeyi daha iyi yönetiriz.
CHP kendine yapılan haksızlığa karşı üyelerini ve halkı eylemler için meydanlara davet ederek haksızlıkları, hukuksuzları anlatıyor mahkemelerin görevi olmadığı halde karar vermelerini haksız buluyor bunlar tanımadığını söylüyor. Cumhurbaşkanı da hukuku tanımamak mahkeme kararını tanımamak hukuksuzluktur hukuk devletine karşı gelmektir diyor. Cumhurbaşkanı AİHM kararlarını tanımıyorum, mahkemelerin verdiyi kararlara uymuyorum da saygı duymuyorum diyordu.
2016’daAnayasa mahkemesinin kararını tanımıyorum, saygıda duymuyorum dedi. Kedi yaptıkları yasaya bile uymuyorlar yeni bir Anayasa yapalım deniliyor hiçbir yasaya uymayalar yeni
yasa yapılsa ne değişecek kendi bildiğini okursan Umarız mahkemeler kendi görev alanları olan kararları verirler bu arada YSK ne yapıyor verilen kararlar hakkında konuşmuyor YSK’nın vermiş olduğu kararlar kesindir kimse bozamaz Anayasa mahkemesi dahi verilen kararı yok sayamaz YSK kararlarına sahip çıkmalıdır.
Hoşça kalın sağlıkla kalın