SAHTE VE HUKUKSUZ DİPLOMALAR
Bu ülkede dürüst olmak aptallıkla eş tutuldu.
Bu ülkede emeğiyle bir yerlere gelmeye çalışanlar ezildi, hor görüldü, dışlandı.
Peki, kim kazandı? Ülkeyi zarara uğratan, devleti soyan, sahte evrakla makamlara oturanlar.
Hile yapan el üstünde tutuldu, dürüst olan yerin dibine sokuldu. Liyakatli işi bilen kişiler değil, dayısı olanlar kazandı. Bizler de hala bu kepazeliği izleyip alkışlıyoruz. Sahneyi terk etmiyor, bu rezil tiyatronun biletini kendi cebimizden ödüyoruz. Aslında kendi kendimizin ipini çekiyoruz.
ÇOCUĞUM DİPLOMASIZ DİYE HİÇ ÜZÜLMEYİN
Bakın, açık konuşayım:
Çocuğunuz üniversiteyi, LGS’yi, KPSS’yi, kazanamadı diye üzülmeyin. Çünkü bu ülkede artık zeka değil, kurnazlık kazandırıyor. Bilgi değil, torpil işe yarıyor. Alın teri değil, printerdan çıkan sahte diplomalar yol açıyor. Çok zeki, çalışkan, özverili olmanıza gerek yok.
Bunları yazmak bir yazar olarak içimi yakıyor ama gerçek bu. Yukarıda bir zümre var. Ne yasa tanıyorlar ne etik ne ahlak… Onlar için utanmak, yüz kızartmak, hesap vermek diye bir kavram kalmamış. Pişkinliğin, arsızlığın, doymak bilmeyen iştahın cisimleşmiş hali gibiler. Lüks içindeler, şatafatın göbeğindeler.
Devletin tüm nimetlerinden doya doya yararlanıyorlar. Yatları, katları, rezidansları, milyonluk arabaları, saray gibi villaları var. Ve bunları elde ederken ne yapmışlar biliyor musunuz? Hiçbir şey!
Sadece “bağlantılarını” doğru yerde kullanmışlar. O kadar.
BİR DİPLOMA NASIL SAHTE OLABİLİR?
Bu ülkede sahte olmayan bir şey kaldı mı? Sahte çek, sahte para, sahte içki, sahte et, sahte rapor…
Ama sahte diploma? O, başka bir seviyenin rezilliği. Şeytan bile kıskanır bu kurnazlığı. Binlerce genç sabahlara kadar ders çalışıyor. Aileler evlerini satıp çocuklarını kurslara, dershanelere gönderiyor.
ACI AMA GERÇEK:
Ey anne, ey baba…Sen çocuğunu alın teriyle adam etmeye çalışırken, bir başkası sahtekârlıkla onun önüne geçiyor.
O yüzden çocuğun kazanamadı diye başını eğme.
Eğilecek bir baş varsa, o da printerdan çıkma sahte diplomayla koltuk işgal edenindi
HUKUK YOKSA, ÜLKE DE YOK
Hukuk işlemezse, bu tablo değişmez. Adalet yoksa, ahlâk da kalmaz. Yargı susmuşsa, yolsuzluk konuşur. Kanun susturulmuşsa, mafya sahneye çıkar. Çürümüş bir sistemin içinde hala “Oku da adam ol” diyoruz ya, komik oluyor gerçekten. Hukuk. Yalnızca hukuk. Güçlü bir hukuk sistemi olmazsa, sahte diplomalar da çoğalır, hırsızlık da, yolsuzluk da.
O yüzden önce adalet, önce hesap verebilirlik.
Yoksa hepimiz yavaş yavaş batıyoruz, farkında bile değiliz.